Radyo Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik

ADMD Avukatlık Bürosu
İlayda Doğan

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmeti Hakkında Kanun (“6112 Sayılı Kanun”), 3 Mart 2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlandı.

“Yayın Hizmetlerinin İnternet Ortamından Sunumu” başlıklı 29. madde yakın zamanda dijital televizyon programlarını düzenlemek için 21 Mart 2018 tarihi itibariyle 6112 Sayılı Kanuna eklenmiştir.

Bu nedenle, “Radyo Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik” 1 Ağustos 2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmaktadır.

  1. A.                GİRİŞ

Yönetmelik internet üzerinden verilen yayın hizmetlerine ilişkin ayrıntılı bilgi vermekte ve bu hizmet sağlayıcılarının Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (“RTÜK”) denetimi ve yetkisi altında olmasını gerektirmiştir. Sadece internet üzerinden yayınlanan yayınların içeriğinin, bu yönetmelikle Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Kanun kapsamında öngörülen önlemlere ve kısıtlamalara uyması gerekmektedir.

  1. B.                  YÖNETMELİĞİN UYGULANMASI

Yönetmelik, içerik ve yer sağlayıcısının yurt dışında bulunmasına rağmen internet ortamından iletimi ile internet ortamından Türkçe olarak Türkiye’ye yönelik yayın yapan veya yayın dili Türkçe olmamakla birlikte Türkiye’ye veya Türk izleyiciye yönelik ticari iletişim yayınlarına yer veren yayın kuruluşlarının yayın hizmetleri hakkında uygulanır.

Başka bir deyişle, Netflix ve Amazon Prime Video gibi isteğe bağlı yayınlar sunan yabancı kuruluşlar da bu Yönetmeliğin hükümlerine girmektedir. Bu nedenle, içerik ve yer sağlayıcıları, yabancı bir ülkeden yayın yapsalar bile yükümlülüklere ve yaptırımlara tabidir.

Yönetmeliğe göre sağlayıcılar, medya servis sağlayıcıları ve platform operatörleri olarak kategorize edilmektedir.

 Yer sağlayıcıları ve bireysel iletişim hizmetleri bu Yönetmeliğin uygulanmasında kapsam dışı bırakılmıştır.

  1. C.                YÜKÜMLÜLÜKLER

Yönetmelik, yabancı kuruluşların Türkiye içinde yayın yapabilmek için gerekli lisanslama ve yetkilendirme şartlarına uymak üzere bir Türk tüzel kişilik kurması gerektiğini belirtmektedir.

  1. 1.                   MEDYA SERVİS SAĞLAYICISI

İçerikle ilgili editöryal sorumluluğu bulunan ve sağlanacak hizmetle ilgili karar veren tüzel kişilik olarak tanımlanır. Başka bir deyişle medya servis sağlayıcısı yayınlanacak içeriği seçebilir ve içeriği kullanıcıya katalog olarak sağlayabilir.

Yönetmeliğe göre radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini yalnızca internet üzerinden yayınlamaya istekli olan medya servis sağlayıcıları, RTÜK’ten yayın lisansı almakla yükümlüdür.

1.1.            YAYIN LİSANSI

Yayın lisansı münhasıran Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kurulmuş anonim şirketlere verilmektedir.

Buna göre, Türkiye'de içerik yayınlamak isteyen yabancı bir şirketin Türk Ticaret Kanunu uyarınca bir anonim şirket kurması gerekmektedir ve;

  • Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulan anonim şirketlerinin ana sermayesinin en az 500.000 TL olması,
  • Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan (TPE) yayın yapmak için kullanılacak logo ve/veya çağrı işaretinin tescili için başvuruda bulunmak,
  • İzleyici temsilcisinin atanması,
  • Lisans ücretinin ödenmesi gerekir.

İnternet ortamından yayın lisansı 10 yıl süreyle verilir.

  1. 2.                  PLATFORM OPERATÖRLERİ

Platform operatörü, yayınlanan içeriği platformundan ileten tüzel kişilik olarak tanımlanır. Sadece internet üzerinden yayın yapan platform operatörleri yayınları kendi alan adreslerinde veya uygulamalarında aktarırlar.

Bu hizmeti internet ortamından iletmek isteyen tüm platform işletmecilerin RTÜK’ten internet ortamında yayın iletim yetkisi alması gerekmektedir.

Yayın iletim yetkisi münhasıran Türk Ticaret Kanunu uyarınca kurulmuş anonim şirketlere ve limited şirketlere verilmektedir.

2.1.             YAYIN İLETİM YETKİSİ

Yetkilendirme başvurusu, RTUK tarafından hazırlanan talep dilekçesi ve imzalı yetkilendirme başvuru formları ile Şirket'in usulüne uygun olarak oluşturulan ve şirket temsilcilerinin bilgileri de dahil olmak üzere Yönetmeliğin 8’inci maddesinde belirtilen gerekli belgeler ile birlikte RTÜK'e yapılır.

  1. 3.                  LİSANS ÜCRETLERİ

Yönetmelik, İnternet'ten radyo yayın lisansı ücretinin 10.000 Türk Lirası, TV'den televizyon yayın lisansı ücretinin 100.000 Türk Lirası ve internetten talep üzerine yayın lisans ücretinin 100.000 Türk Lirası olduğunu belirtmektedir.

Yayın iletimi ücreti yılda 100.000 Türk Lirası olup, platform operatörleri üyelik satışlarında her yıl RTÜK üyeliğinden yıllık gelirlerinin % 0,5'ini ödeyeceklerdir.

  1. D.                YAPTIRIMLAR

Medya hizmet sağlayıcılarının veya platform operatörlerinin yayın lisansı veya iletim yetkisi almadan hizmetlerini sunmaları durumunda, RTÜK ihtarda bulunulacak ve söz konusu ihtarları internet sitesinde yayınlayacaktır.

Bu duyuru, taraflara bildirim olarak kabul edilir ve ilk üç (3) ay için ilk ücretleri ödeyebilir ve lisans veya yetkilendirmeler yayınlanana kadar hizmetlerine devam etmek için başvurularını yapabilirler.

Gerekli eksikliklerin tamamlanmaması durumunda, RTÜK yayınlarını yasaklayabilir, para cezası verebilir ve Mahkemelerde cezai soruşturma açılması talebinde bulunabilir.

Belirtildiği gibi, kuruluşlar Yönetmeliğe uygun olarak RTÜK'ten bir yayın lisansı veya yetkilendirme için başvurabilir ve ücretleri üç ay önceden ödeyebilir.

  1. E.                 İÇERİĞE İLİŞKİN YÜKÜMLÜLÜKLER

Türkiye’de yayınlanacak ve iletilecek içeriğin kapsamı 6112 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca düzenlenmiş olup içerik RTÜK’ün denetimi altındadır. Bu bağlamda, medya sağlayıcı, içeriğe ilişkin belirlenen ilkelere ve kısıtlamalara uymak zorundadır.

6112 Sayılı Kanun 8. maddesi kapsamında yayın hizmeti ilkeleri aşağıdaki gibidir:

MADDE 8 – (1) Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar. Yayın hizmetleri;

a) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olamaz.

b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.

c) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.

ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.

d) Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz.

e) Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.(1)

f) Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.

g) Suç işlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz.

ğ) Çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez.(1)

h) Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.

ı) Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve görüntüye, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez; görüntülerin arşiv veya canlandırma niteliği ile ajanslardan veya başka bir medya kaynağından alınan haberlerin kaynağının belirtilmesi zorunludur.

i) Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz.

j) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez.

k) Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz.

l) Genel sağlığa, çevrenin ve hayvanların korunmasına zarar verecek davranışları teşvik edemez.

m) Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.

n) Müstehcen olamaz.

o) Kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır.

ö) Bilgi iletişim araçları yoluyla yarışma veya lotarya içeremez, dinleyici ve seyircilere ikramiye verilemez veya ikramiye verilmesine aracılık edemez.

p) Medya hizmet sağlayıcı tarafından yapılan veya yaptırılan anket ve kamuoyu yoklamalarının, hazırlık aşamasından sonuçların ilânına kadar noter nezaretinde gerçekleştirilmesi zorunludur.

r) Kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez.

s) Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.

ş) Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.

t) Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak şekilde sunamaz.

(2) Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.

(3) İsteğe bağlı yayın hizmeti sağlayıcıları, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimini olumsuz etkileyebilecek nitelikteki yayın hizmetlerinin, bunların bu tür hizmetleri normal şartlar altında duymayacakları ve görmeyecekleri şekilde sunulmasını sağlamakla yükümlüdür.

Aynı zamanda Yönetmelik 21. maddesinde çocukların korunmasını özel olarak düzenlemiştir. 21. madde uyarınca çocukların;

MADDE 21 – (1) İnternet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar ile yayın iletim yetkisi verilen internet yayın platform işletmecileri, çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde yayınlara ebeveyn kontrolünü sağlayıcı tedbirleri almakla yükümlüdür.

(2) Çocuğun üye olamayacağı ve kişiye özel üyelik sistemi ile hizmet veren internet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcılar ile internet yayın platform işletmecilerine, 6112 sayılı Kanundaki ve bu Yönetmelikteki çocukların korunması amacına yönelik hükümler uygulanmaz.”

Eğer sunulan yayında çocukların erişimini kısıtlayan bir önlem (ebeveyn rehberliği veya kontrolü, sınırlamalar veya diğer durumlar)  yayıncı tarafından alınmışsa (kanaatimizce kredi kartı sistemi ile üyelik oluşturmak bile yeterli olabilir) bu durumda 21. madde kapsamı dışında kalır. Ancak, çocuklarında rahatlıkla erişebileceği bir yayın platformu sunumu varsa 21. madde kapsamında değerlendirilmelidir.

Burada önemli mesele çocukların korunmasına yönelik ebeveyn kontrolü sağlayıcı tedbirler, çocukların üye olamayacağı ve kişiye özel üyelik sistemi ile hizmet veren sağlayıcıların kapsamının 6112 Sayılı Kanunun 8. maddesi ile yorumlanmasıdır. Kanunun 8. maddesinin 2. ve 3. fıkraları aşağıdaki gibidir:

(2) Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.

(3) İsteğe bağlı yayın hizmeti sağlayıcıları, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimini olumsuz etkileyebilecek nitelikteki yayın hizmetlerinin, bunların bu tür hizmetleri normal şartlar altında duymayacakları ve görmeyecekleri şekilde sunulmasını sağlamakla yükümlüdür.

Dolayısıyla bu bentlerin çocukların korunması amacına yönelik oldukları açıktır ve bu kapsamda yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 21. maddesi çerçevesinde üyelik sistemi içeren yayıncılar için uygulanmayacaklardır.

Alkol, tütün, cinsellik veya şiddet gibi unsurlar içeren içeriklere karşı olanlar da dahil olmak üzere yukarıda 8. maddenin 1. fıkrasında belirtilen diğer hükümlerden bazıları, ayrıca kanunun genel gerekçesi uyarınca çocukların korunmasının hedeflendiği düşünülebilir ve bu nedenle sigara ve alkolün bulanıklaştırılması ve/veya cinsellik veya şiddet içeren sahnelerin çıkarılmasına ilişkin gereksinim ile ilgili bir muafiyet düşünülebilecektir (mevcut televizyon yayınları için zaten uygulanıyor olması sebebiyle). Ancak işbu konuya ilişkin herhangi RTÜK veya Mahkeme kararı mevcut olmadığından, net bir yorum yapmak mümkün olmayacaktır.

 

Publications